ZÜHRE

3871
ZÜHRE

Babası yoksul şehrini terk etme kararı aldığında Zühre henüz üç yaşındaydı. Başka bir şehrin küçük bir köyünde yarı aç, yarı tok bir hayat mücadelesi başlamıştı. Babası inşaatlarda çalışıyor, annesi de tarla, bağ, bahçe ekip biçiyor ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Zühre ve kardeşleri ise anne ve babaları tarafından neredeyse unutulmuş çocuklardı artık!
Suskun ve içine kapanık bir çocukluğun ardından, genç kızlığa adım atmıştı. Fakat regl olmak ne demek bilmiyordu bile! Korkmuş, üzülmüş ve günleri geceleri ağlayarak geçirmişti. Ne annesine, ne ablasına bir şey söylemiyordu, utanıyordu. Ayıptı ona göre böyle şeylerden bahsetmek, hatta günah! Zaten kimsenin de umurunda değildi Zühre ‘nin ağlamaktan şişen gözleri. Ailesine göre karnı tok, sırtı pekti, sözde! Üzerine giyeceği ikinci bir kıyafeti bile olmayan Küçük Zühre, geceleri kıyafetlerini yıkayıp sabaha kurumuş, kurumamış giyiyordu. Öylesine yoksul bir hayattı onunkisi.

Annesinin umurunda olan tek şey bağı, bahçesi ve hayvanlarıydı! Küçük Zühre regl olmanın kötü bir şey olmadığını kimden öğrenebilirdi!? Göğüsleri çıkmaya başladığında utandırılmıştı ailesi tarafından, düşünebiliyor musunuz göğüsleri! Küçük Zühre ‘ye göre cinsiyeti (kız/kadın) olmak utançtı, yaşadığı zaman sürecinde bunu yer etmişti bilinçaltında!

Henüz regl olmak ne demek bilememiş, anlayamamışken evlendirilmişti. Ailesi öyle uygun görmüş, o da boyun bükmüştü. Regl olmanın ne olduğunu bilemeyen Küçük Zühre evlenmek ne demek nereden bilebilirdi!? Kendinden yaşça küçük olan yakışıklı bir delikanlıyla evlendi. Yani iki küçük çocuk!

Bilinçsiz, ilgisiz bir aile ile büyüyen Küçük Zühre; iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir kadın olmak ne demek, nasıl olunur, nereden bilebilirdi!?

Küçük Zühre doğurduğu çocuğa veya doğuracağı çocuklara ne verebilirdi!? Ne kadar bilinçli yaklaşabilir ve sahiden nasıl sahip çıkabilirdi!?

Verebildiği sadece öğrendikleriydi…
– Seni döverim!
– Dışarı çıkma, yoksa akşam baban gelince kemiklerini kırdırırım!
– Dediğimi yapmazsan kafanı patlatırım!
– Ben senin yaşındayken kaç kişiye yemek yapıyordum, doyuruyordum!
– Kardeşine mi vurdun sen!! ( pat/küt ) şiddet!
– Erkeklerin yanında çok konuşma, gülme, edepli ol!
Vb…

Çocuk yapmanın ne olduğunu bilmeyen ve bilinçli olarak çocuk yapmayan, rastgele çocuk doğuran veya kazanan hiç kimse anne, baba olmamalı!

Cinsellik, evlilik ve çocuk sahibi olmak okullarda ders olarak müfredata konulmalı.

Ki; bilinçli aileler / ebeveynler, bilinçli ve ruh sağlığı yerinde çocuklar dünyaya getirsin, yetiştirsin.

Bilinçsizce evlenen, evlendirilen çiftlerin çocuklarının büyük çoğunluğu, maalesef evlilik kazası sonucu dünyaya gelmiş talihsizler! Dar ve basmakalıp zihniyetle büyüdükleri için bir çoğu kabuğunu kırmakta, gelişmekte zorlanan ruhlar!

Tıpkı günümüzde indirimli ürün olarak #orkid var diyene saldıran ağır hasarlı ruha sahip adam gibi! Ve ağır hasarlı bir ruha sahip olduğunun maalesef farkına varacak bilince de sahip değil! Ve bizler maalesef bu vahşilerle aynı havayı soluyup, aynı coğrafyada yaşamak zorunda kalıyoruz…

Bazen alışılmış yaşam tarzımız dışına çıkmaya cesaret etmemiz gerekiyor, belki de çemberin dışında bizi bekleyen bir mucize vardır!

Kendimizi geliştirmemiz için daha çok, daha daha çok cesaret…
Başarabiliriz…

Sevgiyle kalın…

Benzer Yazılar
3 Yorum
    Mustafa Kurt/insan

    Efendim

    Emeklerinize, kaleminize, yüreğinize sağlık.

    “ Cinsellik, evlilik ve çocuk sahibi olmak okullarda ders olarak müfredata konulmalı.
    Ki; bilinçli aileler / ebeveynler, bilinçli ve ruh sağlığı yerinde çocuklar dünyaya getirsin, yetiştirsin.”

    Yürekten alkışladım bu cümleleri.

    Saygıyla

    2 Mayıs 2023 Yanıtla
    ersiner54@gmail.com

    👏👏👏👏👏🌹🌹🌹🌹

    2 Mayıs 2023 Yanıtla

Bir yanıt yazın